Ülkemizden mesafe olarak oldukça uzak ama (özellikle bizim kuşağın) gönlümüzde özel bir yeri olan bir ülkenin, Vietnam’ın başkenti Hanoi’deki bir konserden bahsetmek istiyorum.
21 Şubat 2025 Cuma akşamı, ülkemize mesafe olarak da ve (özellikle Osmanlı döneminden beri) gönlümüzdeki yeri olarak da yakın bir ülkenin, Almanya’nın Vietnam ile diplomatik ilişkiye başlamalarının 50. yılı nedeni düzenlenen bir etkinlik yapıldı.
Vietnam bağımsızlığı için büyük ülkelerle uzun yıllar süren savaşlar yapmak zorunda kalmış. Önceki asırlardaki Portekiz ve Hollanda’yı saymazsak 1880’lerde Fransız sömürgesi olmuş. 1940’da Japonya tarafından işgal edilmiş. Ho Chi Minh liderliğinde önce 1945’de Japonya’dan, 1954’de ise yeniden gelen Fransız’lardan kurtulmuşlar. Güney ve Kuzey olarak bölünmüşler; ABD destekli Güneyliler ile yaptıkları savaştan galip çıkan Kuzeyliler önderliğinde 1975’de Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti olarak birleşmişler. Demek ki Almanya’nın Vietnam ile diplomatik ilişkileri tam da bu tarihte başlamış. (Türkiye ile ilişkilerin tarihi 1978.)
50. yıl kutlama etkinliklerinin ilk ayağında Almanya Büyükelçiliği çok özel bir konser düzenlemiş. Güneydoğu Asya’da, Komünist Parti önderliğinde yönetilen bir ülke için ünlü Alman şair ve oyun yazarı marksist Bertold Brecht’in (1898-1956) şiirlerinin yeraldığı bir konser çok uygun bir seçim olmuş.
Birinci Dünya Savaşı sırasında daha 16 yaşında iken yazmaya başlayan Brecht çoğu çalışmasını savaş sonrası yıkılan imparatorluk sonrasında, Hitler’in işbaşına geldiği tarihe kadarki Weimar Cumhuriyeti olarak adlandırılan dönemde (1918-1933) gerçekleştiriyor. Politik kargaşa, savaş borçları, fakirlik, şiddet içeren bu dönem, doğal olarak, eserlerine yansıyor. Hitler döneminde ülkesini terkediyor; bir süre ABD’de yaşadıktan sonra Doğu Berlin’e yerleşiyor.
Kurt Weill, Lotte Lenya (Weill’in eşi, aktrist, şarkıcı, 1898-1981), Bertold Brecht (fotoğraf:1928)
‘Epik Tiyatro’ anlayışının en önemli yaratıcısı kabul edilen Brecht’in şiirlerini besteleyen sanatçılar oluyor. Ancak, bunlar arasında en ünlüsü, Brecht ile birlikte de çalışıp üretim yapan besteci Kurt Weill kabul ediliyor.
Bunları anlatmamın nedeni Hanoi konserinin, çoğu Brecht şiirlerinden bestelenen Kurt Weill eserlerinden oluşması idi.
Kurt Weill (1900-1950) Alman asıllı bir besteci; 13 yaşında beste yapmaya başlayan sanatçı 1920’lerde sol görüşlü sanatçılarla oluşumların içinde yer alıyor, besteleri ile ünleniyor. İlk senfonisini 1921’de tamamlıyor. Bu dönemde Brecht ile birlikte çalışıyor; en bilinen çalışmalarını bu dönemde yaratıyorlar. 1930’da ‘kendisini daha sola çekmeye çalıştığı’ nedeni ile Brecht ile birlikteliğini sonlandırıyor. Hitler’in iktidara gelişi sonrası (Yahudi kimliği nedeni ile) kontratlarının iptal edilmesi, çalışmasının engellenmesi gibi nedenlerden ötürü1933’de Almanya ile bağlarını koparıp Amerika’ya yerleşiyor. Caz, kabare, müzikal, blues türü eserler üretiyor.
Hanoi konserinde Kurt Weill eserlerini Katharine Mehrling (d.1975) seslendirdi. Mehrling Alman asıllı bir şarkıcı, performans sanatçısı, artist, söz yazarı. Her yıl yapılan Kurt Weill Festivali’nin konuk sanatçısı olmuş, eserlerini pek çok kez yorumlamış bir sanatçı. Brecht / Weill eserlerini böyle bir sanatçıdan dinlemek büyük bir ayrıcalık oldu.
Alman piyanist Ferdinand von Seebach (d.1970) konserin diğer sanatçısı idi. Seebach ayni zamanda bir caz trombon sanatçısı ve besteci; konserde bazı eserlere trombonu ile eşlik etti.
Konserde ev sahibi Vietnam Ulusal Senfoni Orkestrası (VNSO) idi; çalınacak eserlere uygun (46 kişilik) kadro ile çok başarılı bir performans sergilediler. Bazen bir senfoni orkestrası olarak, bazı ‘şanson’larda, caz parçalarında bir ‘big band’ olarak, bazen solo sanatçılar olarak güzel ve uyumlu dönüşümler sergilediler. Orkestra, uzun yıllar süren savaşın bitmesinden kısa bir süre sonra 1984 yılında kurulmuş. Başka konserlerini de izlediğim için başarılı, genç sanatçıları ile gurur duyduklarına eminim.
Orkestranın şefliğini 2009 yılından bu yana Japon asıllı Honna Tetsui (d.1957) yapıyor; ayni zamanda orkestranın müzikal direktörü. Pek çok ödül sahibi bir şef; bu konserde de orkestranın çeşitli müzik türlerindeki dönüşümünü çok güzel bir şekilde düzenlediği görülüyordu.
Kurt Weill’in caz ve o dönemin Alman dans şarkısı türündeki en ünlü eserlerini içeren konser ‘Berlin im Licht / Işıklar Altında Berlin’ başlığını taşıyordu. Bu ayni zamanda söz ve müziği Weill’e ait olan bir şarkının da ismi idi: ‘Berlin’de yürüyüş için günışığı yeterli, ama Berlin’i görmek için gece ışıkları gerekiyor’.
Konser Almanya’nın Hanoi’deki büyükelçisi Helga Margarete Barth’ın konuşması ile başladı. Büyükelçi iki ülke arasındaki güçlü ilişkilerden kısaca bahsettikten sonra Kurt Weill ve konser sanatçıları hakkında bilgiler aktardı; gecenin açılışını yaptı.
Toplam 18 eserden oluşan konserin yarısı Brecht şiirlerinden yapılan bestelerden oluşuyordu; Korsan Jenny, Bilbao Şarkısı, Salomon / Süleyman Şarkısı, Surabaya Johnny, Nanna’nın Şarkısı, Cehennemden Lily’nin Baladı.. (Şarkıları dinlerken Genco Erkal’ın (1938-2024) Brecht okuyuşu hatırıma geldi, bir de konserde yer almayan ‘Ya Hep Beraber,Ya Hiç Birimiz’ şiirini düşündüm).
Kurt Weill şarkıları konusunda tecrübeli olan Katharine Mehrling tüm şarkıları hakkıyla yorumladı; gösteri sanatçısı olmanın avantajı ile şarkıların duygularını sesi ve tavırlarıyla bizlere aktardı. Daha önceki konserlerde alkışlarının kısalığı ile dikkatimi çeken Vietnam dinleyicisi bu yorumlara coşkulu alkışlarıyla karşılık verdi.
‘Berlin im Licht’ şarkısı sırasında Vietnam’lı soprano Dao To Loan (d.1986) Mehrling’e eşlik etti. Loan gerek Batı tarzı müzik, gerekse geleneksel Vietnam müziği konusunda geniş bir repertuara sahip. Dünyanın pek çok ülkesinde konserler veriyor. Bir sonraki Vietnam halk şarkısı ‘Beo Dat May Troi / Yüzen Eğrelti Otları, Sürüklenen Bulutlar’ isimli eseri ise tek başına seslendirdi; büyük alkış aldı.
Sondan bir önceki şarkı Brecht ve Weill’in birlikteliklerinde ürettikleri ve epik tiyatronun en ünlü örneği sayılan ‘Die DreiGroschenoper / Üç Kuruşluk Opera’dan alınan bir balad idi; Die Moritat von Mackie Messer / Mack the Knife / Bıçaklı Mack’. 1928 yılında yazılan bu opera kapitalist bir dünyaya sosyalist bir eleştiri içeriyor; şarkı operanın ana karakteri gangster Macheath’i anlatıyor. Pek çok şarkıcı tarafından yorumlanan bu eserin en tanınmışı Louis Armstrong tarafından söyleneni olarak kabul ediliyor. (Şarkının içerdiği sert söylemler nedeni ile bazen yayın yasakları ile karşılaştığını ekleyeyim.)
Katharine Mehrling konserde bu şarkının her bir kıtasını ayrı bir dilde (Almanca, İngilizce, Fransızca, İtalyanca, İbranice, Lehçe, Japonca ve isveççe) söyledi; büyük beğeni ve alkış aldı.
Seyirciler alkışları ile, sanatçılar coşkuları ile mutluluklarını gösterdiler.
Birlikte çalışmalar yapmalarına rağmen Brecht’i daha fazla öne çıkarıyor, daha fazla tanıyoruz; Kurt Weill’in epik / müzikli tiyatroya olan katkılarını gözardı ediyoruz. Konser bu bakımdan 125. doğum yılı olan 2025’de besteci Kurt Weill’e bir saygı duruşunu da ifade ediyordu.
Konser sonrasındaki resepsiyona davetli olarak sanatçıları tebrik etme olanağını bulmak da ayrı bir zevkti doğrusu.
İngilizce ve Vietnamca şarkı sözleri ile sanatçı bilgileri içeren kapsamlı kitapçık ve sahne üst kısmında sözlerin ekrana yansıtıldığı çok düzenli bir etkinlikti. Müzik dolu bu anma konserine emeği geçen tüm sanatçı ve ilgililerin yüreğine sağlık.
Levent TOSUN
26. Şubat 2025, Hanoi
NOT: Şarkı ve şiirlerin tercüme isimleri çeşitli kaynaklarda farklı olabiliyor. Anlayışınıza güveniyorum.
Mack The Knife şarkısını Louis Armstrong yorumu ile 1968 BBC canlı yayınında dinlemek isterseniz:
https://www.youtube.com/watch?v=fZ0OOHLWo4w